'Ben hırsızınızım, iş istemeye geldim'
Yazlık evine bir yılda 5 defa hırsız giren bir vatandaş çareyi evinin kapısına nasihat mektubu asmakta buldu. Mektubun içeriği ise fıkralara konu olacak türden...
Aydın Merkez Afetevleri yakınındaki yazlık evine bir yılda 5 defa hırsız giren bir vatandaş, evinde çalınacak hiçbir şey kalmayınca son kez tadilat yaptırdığı evinin kapısına hırsız yada hırsızların hem duvarları yıkmak için boşuna yorulmaması hem de dürüst olmaları gerektiği yolunda nasihat mektubu astı.
Aydın şehir merkezinde oturan ancak, tarımı ve toprağı çok sevdiği için merkez Afet Evleri yakınındaki 20 dönüm arazisi üzerine yazlık ev yaptıran Mehmet Kanpolat’ın evi hırsızların mekanı haline geldi.
Daha önce yaşadığı hırsızlık olayı üzerine hırsızları caydırmak için evin tüm kapı ve pencerelerini demirden yaptıran Mehmet Kanpolat, her yeri demir parmaklık yapmasına ve kilitlemesine rağmen yine hırsızlarla baş edemediğini belirtti.
Son bir yıl içerisinde evine 5 defa hırsız girdiğini ilk gelen hırsızların buzdolabı ve fırın dahil her şeyi götürdüğünü belirten Mehmet Kanpolat, “Evimde çalınacak bir şey kalmamasına rağmen hırsızlar sürekli kapı kilitlerini kırıp evin duvarlarını yıkarak içeri girmeye başladılar. Sık sık evime gelmeme rağmen her geldiğimde evin duvarının bir kenarını balyozla kırıp içeri giriyorlar. Hırsızlar bir şey de çalamadan geri dönüyorlar. Hırsızlar içeri girmekten bıkmadı, ben evin yıkılan duvarlarını tamir ettirmekten bıktım” dedi.
“Hiçbir servet insan onuru kadar değerli değildir”
70 yaşında olmasına rağmen çalışmayı çok sevdiğini ve hırsızlık yapanlara bir anlam vermediğini belirten Mehmet Kanpolat, son defa tadilatını yaptırdığı evinin bundan sonra kapısını kilitlemeyeceğini de belirterek bir nasihat mektubu ile hırsızlara seslendi. Hırsıza çalışmayı kabul etmesi halinde iş vaadinde de bulunan Mehmet Kanpolat, nasihat mektubunda “Bu evi senden önceki hırsız boşalttı.
Şu an içi boş. Boş yere kapı ve pencereleri kırıp zarar verme. İnsanları en mutlu eden şey çalışarak, emek vererek kazanmaktır. Gel sana iş vereyim. Namusunla çalış. Hiçbir servet insan onuru kadar değerli değildir. Her insanın onuru vardır. Sende de vardır. Onu bir şekilde çalarak yok etmemelisin. Şerefli bir fakir şerefsiz bir milyonerden daha üstündür” ifadelerine yer verdi.
Nasihat mektubunda yer verdiği iş konusunda gayet ciddi olduğunu da belirten Mehmet Kanpolat, daha önce bürosuna girip bilgisayar ve diğer elektronik cihazlarını çalan hırsızı polislerin yakaladığını ve o esnada mahcup olup yüzü kızardığı için o hırsızı bile yardım ettiğini ve iş vaadinde bulunduğunu söyledi.
Meemet Kanpolat, ayrıca hırıszın evin duvarını delmek için çalışırken ceketini evinin bahçe duvarının üzerinde unuttuğunu ve hırsızın ceketini alıp gitmesini istedi.
Yazlık evine bir yılda 5 defa hırsız giren bir vatandaş çareyi evinin kapısına nasihat mektubu asmakta buldu. Mektubun içeriği ise fıkralara konu olacak türden...
Aydın Merkez Afetevleri yakınındaki yazlık evine bir yılda 5 defa hırsız giren bir vatandaş, evinde çalınacak hiçbir şey kalmayınca son kez tadilat yaptırdığı evinin kapısına hırsız yada hırsızların hem duvarları yıkmak için boşuna yorulmaması hem de dürüst olmaları gerektiği yolunda nasihat mektubu astı.
Aydın şehir merkezinde oturan ancak, tarımı ve toprağı çok sevdiği için merkez Afet Evleri yakınındaki 20 dönüm arazisi üzerine yazlık ev yaptıran Mehmet Kanpolat’ın evi hırsızların mekanı haline geldi.
Daha önce yaşadığı hırsızlık olayı üzerine hırsızları caydırmak için evin tüm kapı ve pencerelerini demirden yaptıran Mehmet Kanpolat, her yeri demir parmaklık yapmasına ve kilitlemesine rağmen yine hırsızlarla baş edemediğini belirtti.
Son bir yıl içerisinde evine 5 defa hırsız girdiğini ilk gelen hırsızların buzdolabı ve fırın dahil her şeyi götürdüğünü belirten Mehmet Kanpolat, “Evimde çalınacak bir şey kalmamasına rağmen hırsızlar sürekli kapı kilitlerini kırıp evin duvarlarını yıkarak içeri girmeye başladılar. Sık sık evime gelmeme rağmen her geldiğimde evin duvarının bir kenarını balyozla kırıp içeri giriyorlar. Hırsızlar bir şey de çalamadan geri dönüyorlar. Hırsızlar içeri girmekten bıkmadı, ben evin yıkılan duvarlarını tamir ettirmekten bıktım” dedi.
“Hiçbir servet insan onuru kadar değerli değildir”
70 yaşında olmasına rağmen çalışmayı çok sevdiğini ve hırsızlık yapanlara bir anlam vermediğini belirten Mehmet Kanpolat, son defa tadilatını yaptırdığı evinin bundan sonra kapısını kilitlemeyeceğini de belirterek bir nasihat mektubu ile hırsızlara seslendi. Hırsıza çalışmayı kabul etmesi halinde iş vaadinde de bulunan Mehmet Kanpolat, nasihat mektubunda “Bu evi senden önceki hırsız boşalttı.
Şu an içi boş. Boş yere kapı ve pencereleri kırıp zarar verme. İnsanları en mutlu eden şey çalışarak, emek vererek kazanmaktır. Gel sana iş vereyim. Namusunla çalış. Hiçbir servet insan onuru kadar değerli değildir. Her insanın onuru vardır. Sende de vardır. Onu bir şekilde çalarak yok etmemelisin. Şerefli bir fakir şerefsiz bir milyonerden daha üstündür” ifadelerine yer verdi.
Nasihat mektubunda yer verdiği iş konusunda gayet ciddi olduğunu da belirten Mehmet Kanpolat, daha önce bürosuna girip bilgisayar ve diğer elektronik cihazlarını çalan hırsızı polislerin yakaladığını ve o esnada mahcup olup yüzü kızardığı için o hırsızı bile yardım ettiğini ve iş vaadinde bulunduğunu söyledi.
Meemet Kanpolat, ayrıca hırıszın evin duvarını delmek için çalışırken ceketini evinin bahçe duvarının üzerinde unuttuğunu ve hırsızın ceketini alıp gitmesini istedi.